0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Ben bilmeden %90 falan doğru kullanıyomuşum ama tam olarak ayarı hafta sonu eve gidince yapıcam
ben arabanın arkasını ayna kenarında görüyordum. hata olduğunu anladım. aynayı bugün düzelttim.ama bu sefer benim şaftım kaydı şirazem değişti. rahatsız oldum. aynanın tam olarak nereyi gösterdiğini anlayamadım. arabayı yeniden öğrenmek gibi oldu benim için. alışırım herhalde
Konu güzelmiş, teşekkürler...
konu hakkındaki görüşleriniz için ben teşekür ederim dostlar....daha önce osmanlı usulü kullanıp konuyu gördükten sonra uygulayan varmı aramızda?
Ben uyguluyorum Seydi bey ama hala tam alıştım sayılmaz:)
Ayna ayarsızlığından kör noktayı göremeden kaza yapan çok şoför var ,sırf bu yüzden otomobil üreticileri araçlara kör nokta uyarı sistemi eklemeye başladı..
emin olun alışınca çok daha güvenli araç kullanıyorsunuz...üstelik geri geri giderken yada park ederken arkayı dönmeye bile gerek kalmıyor.
pek çok konuda olduğu gibi bu konudada maalesef yetersiziz ..ehliyet için sürücü kurslarında dahi bunlar gösterilmiyor desem yeridir,yaklaşık olarak 25 yıldır araç kullanırım sürücülük anlamında direksiyonum iyidir ve benim gibi tüm türk halkıda doğuştan şöfördür sürücüdür:=)) bu bilgiyi ve arabayı park etmeyi almanyaya görevli gidip oradan ehliyet alıp gelen bir arkadaşımdna öğrendim desem abartı olmaz.....araba burnumuuzn dibine kadar giriyor ama biz aynadan aracımız kendimizi izleidğimiz için gelen aracı göremiyoruz...sorduklarında iyi sürücüyüz:))
Gerekirse, durup, yanlardan da arkaya doğru bakmak gerekiyor. Daha önce de paylaşmıştım. Bir sabah erken uzun yola çıkacağım. İstasyondan yakıt alımı ve sonrası lastik basınç kontrolü yaptım. O sırada bir hanım efendi tam yanıma, oldukça yakın yanaştı. Ben aracı çalıştırdım, vs derken, geri vitese taktım ama park sensörü ötmeye başladı. Aynalardan bakıyorum, hiç bir şey yok(aynalar ideal konumda), geri bakıyorum, yine bir şey yok. Sonra camdan kafamı çıkarıp, geriye baktım. Yan aracın sürücüsü, benim aracın yan-arkasında yere çömelmiş ve lastiğine hava basıyor.
Belki gerçekten iyi sürücüleriz ancak gereksiz yere, mânâsız yere risk alıyoruz. Mesela emniyet kemeri. Kemeri bağlayıp üstüne oturup kullanıyor bir çok sürücü aracını. Hâlâ zannediyorlar ki havayastığı koruyacak. Bu durumda havayastığı iki katı tehlikeli oluyor ama ya önemsemiyoruz ya da bile bile aynı alışkanlığa devam ediyoruz. Mesela ABS. Aracında bu sistem olanlar tam gaz gezmeye çalışıyorlar. Sorduğunda da "abi ABS var bunda" diyorlar. Zannediyor ki ABS daha kısa mesafede durduruyor. Halbuki zemine göre fren mesafesini uzattığı bile oluyor.Park sensörü o an bozulmuş da olabilir. Yanlış bir ikaz veriyor da olabilir. Ancak siz tamamen temkinli davranmışsınız. Şimdi bu kadar temkinli olmanızın kime ne zararı oldu? Hiç kimseye. Hatta yararı bile oldu. Ama diğer insanlar maalesef bu şekilde düşünmüyor ve maalesef bir çok riski alarak ilerliyorlar trafikte.
Kesinlikle bu düşüncelerin yayılması lazım. Hem ehliyeti olan, hem de ehliyet alacaklarda. Bu zaten sistemli şekilde verilmeli insanlara, daha ilk okul çağlarından itibaren. Önce, sürekli telaş mantığından kurtulunmalı.
Değişip değişmediğini bilmiyorum orjinaldir herhalde diye tahmin ediyorum.sağ ayna ile sol ayna birebir aynı dıştan bakınca sinyalleri falan aynı, ama dediğinizde olabilir.Bana sanki cam kısmı değilde kasa kısmı az açılıyor gibi geldi, neden derseniz aynaları kapatma düğmesine basınca sağ ayna sol aynadan biraz daha önce kapanıyor. Aslında bunu en iyisimi aynı model araba ile test etmek yada bilen birine göstermek. Buradan yardımcı olmaya çalışmanız çok güzel. Allah razı olsun.Bu aynayı camını değilde kasasını dışa doğru iteklemeye çalışsam elimde kalırmı ki? Aynaları açma düğmesine basınca açılırken iteklesem mesela?
mesele sürekli telaş meselesi değil bence hakan bey....emniyet kemerinin takılı olması önceliklere riayet edilmesi kornanın kullanılması gibi meseleler kültür dahilinde ele alınabilir dolayısı ile bunun dışındaki konuları telaş konusu içine alırsak asıl mesele özür dilemekten imtina etmemiz yada "kusura bakmayın" demekten hicap duymamızdan kaynaklanıyor.....hatalı isek özür dilemek öylesi çok kapıyı kapatıyorki,oluşacak pek çok olumsuzluğu peşinen önlüyor...gerçi ana konunun dışına çıkmış gibi olduk ama ifade etmek istedim:)
Tabi o kibarlıktan anlayan kişilerin olması lazım. Bir de evrimin henüz ilk basanaklarında olup, geri adım atanın daha çok üstüne gidenler var maalesef. Yine konuyu fazla bölmek istemem ama şunu paylaşayım. İri sayılabilecek bir arkadaşım, yayalara yeşil yanmasını bekliyor. Yeşil yanınca boş yola adım atıyor. İleriden bir araç geliyordu ama rahat durabilirdi diyor. O homoorangutanus ise fren yapmadan geçip, ileride duruyor. Arkadaş ise son anda durmuş ve geri adım atmış. İleride duran aracın sürücüsü; "ışığa mı güveniyorsun" demiş, kafayı homoşebektus olarak camdan çıkararak. Hem yatay, hem dikey eksende insanın bakması gereken çok büyük bir alan var ve aynalar ve camlar bu alanın tamamının görülmesi için yeterli değil. Bu yüzden olasılıkları da düşünmek gerek. Mesela kimi araçlar, kimi yol ve ışık bölümlerinde iyi görülemeyebiliyor da. Yanş bakmak ile görmek arasındaki farkı da unutmamak lazım.